Irak Türkmen Cephesi (İTC) Lideri Hasan Turan, Kerkük’ün huzuru ve toplumsal huzuru için herkesin sorumluluk alması gerektiğini belirterek, kentteki tüm siyasi parti ve partilere “şeref belgesi” imzalamaya çağrıda bulundu.
ITF Başkanı Turan, düzenlediğiniz basın toplantısında, Kerkük’te yıllardır hiçbir sorun ve gerilimin yaşanmadığını vurgulayarak, gerilimlere yer verilmemesi ve olayların tırmandırılmaması çağrısında bulundu.
“Öfkeye son verilmeli” Turan, “Tüm partiler yuvarlak masaya oturup şehrin bugünü ve geleceği hakkında ortak karar almalı.” terimini kullandı.
Kentin huzuru ve toplumsal huzuru için herkesin sorumluluk alması gerektiğini belirten Turan, tüm siyasi partilerin Kerkük halkı için taahhütte bulunmasını istedi.
Turan, Kerkük’te bir arada yaşama, barış ve toplumsal barışın korunması amacıyla tüm siyasi parti ve partileri “şeref belgesi” imzalamaya davet etti.
Şehrin tek taraflı yönetimle yönetilemeyeceğinin yılların tecrübesi olduğunu kaydeden Turan, bu anlaşmaya yönetimdeki tüm tarafların dahil edilmesinin de dahil edilmesini istedi.
Olayların artması üzerine sokağa çıkma yasağı ilan edildi.
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’ne (KBY) bağlı Peşmerge güçleri, terör örgütü DEAŞ’ın 2014 yılında ortaya çıkması üzerine Irak ordusunun Kerkük’te boşalttığı üslere konuşlanmaya başlayarak, kentin fiili kontrolünü 3 yıl süreyle ele geçirdi.
IKBY’nin 25 Eylül 2017’de düzenlediği sözde “bağımsızlık referandumu” ve Kerkük’ü ilhak girişiminin ardından, merkezi hükümete bağlı güçler 16 Ekim 2017’de Kerkük’e girerek kentteki Peşmerge varlığına son vermişti.
Irak ordusu KDP binasını boşaltarak burayı Kerkük Harekat Komutanlığı karargahı yaptı.
Aktivistler, Başbakan Muhammed Şii es-Sudani’nin talimatıyla binanın boşaltılarak KDP’ye teslim edilmesi için hazırlık yapıldığı iddialarına karşı 25 Ağustos’ta başlatılan protestolar kapsamında Erbil-Kerkük yolunu trafiğe kapatmıştı.
Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı Rahimava bölgesinde toplanan halk da karşı gösteri düzenledi.
Ordunun kullandığı binanın KDP’ye verilmesi gerektiğini savunan göstericilerin karargah önünde Arap ve Türkmenlerin sürdürdüğü hareket alanına yaklaşması ve olayların büyümesi üzerine kentte sokağa çıkma yasağı getirildi.
Olaylarda 4 kişinin öldüğü, 15 kişinin de yaralandığı açıklandı.
