İsrailli Analist ve Havacılık Uzmanı Nitzan Sadan, Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el Kassam Tugayları’nın bölgedeki yoğun hava ve kara bombardımanına rağmen Gazze’den İsrail’e roket atmaya devam edebilmesini “stratejisine” bağladı.
Sadan, İsrail Ynet haber sitesinde yer alan analizinde, İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik şiddetli saldırılarını sürdürmesine rağmen Kassam Tugayları’nın Gazze’den roket atmaya devam edebilmesinin nedenlerini inceledi.
Birinci nedenin “konum” olduğunu belirten Sadan, Kassam Tugayları’na ait roketlerin geniş bir alana yayıldığını ve her fırlatma rampasının yerinin bilinmesini “imkansız” kılacak şekilde inşa edildiğini söyledi.
Sadan, kısa menzilli roketlerin Gazze Şeridi ve Aşkalan’ı hedef aldığını, orta menzilli roketlerin ise Gush Dan bölgesi ve çevresini, yani Tel Aviv’in büyük bölgesini hedef aldığını belirtti.
Roketlerin atışının uzaktan kumanda veya zamanlayıcı kullanılarak yapıldığını, Kassam Tugayları savaşçılarının bölgede dolaşmadan yakındaki bir saklanma yerinden ateş edebildiğini belirten Sadan, uzun menzilli roketlerin uzak mesafelere ulaşmasının hedeflendiğini kaydetti. Hayfa gibi menziller de kullanılabilir bir yer altı kompleksinden fırlatıldı.
Sadan, ikinci nedenin ise “Kassam Tugayları’nın füze grubunun komuta kontrol sistemlerinin durumundan bağımsız hareket edecek şekilde tasarlanmış yapısı” olduğunu belirtti.
Kassam Tugayları mensuplarının sadece komuta ve roketatar için uzaktan kumandaya ihtiyaç duyduğunu ve bu nedenle rahatlıkla ateş edebildiklerini belirten Sadan, nişan almalarına bile gerek kalmadığını, her şeyin önceden kazılıp ayarlandığını yani, “üst düzey subaylar” ortadan kaldırılsa bile sahadaki astlar istendiğinde ateş edebilirdi.
-“Hamas elindekileri akıllıca kullanması gerektiğini biliyor”
Üçüncü nedenin ise “ateş yönetimi politikası” olduğunu belirten Sadan, Hamas’ın İsrail ordusuyla savaşa girdiğinde takviye ve mühimmat almayacağını bilerek 7 Ekim saldırısını gerçekleştirdiğini, elindekileri kullanmak zorunda kalacağını kaydetti. Çatışmanın sonuna kadar akıllıca davranmıştı.
Hamas’ın savaş politikasının “mümkün olduğu kadar uzun süre ateş etmeye devam etmek” şeklinde tasarlandığını belirten Sadan, Kassam Tugayları savaşçılarının salvo başına nispeten az sayıda roket ateşlediğini ve ne zaman çabalarını yoğunlaştırıp daha fazla ateş edeceklerini belirlediklerini belirtti.
Dördüncü nedenin ise genel çıkar olduğunu kaydeden Sadan, roket fırlatmanın Hamas açısından değerli bir amaca hizmet eden bir gösteri olduğunu, zira Hamas’ın İsrail ordusuna karşı kararlı bir duruş sergilediğini Arap dünyasına göstermeye çalıştığını ve bu fikri koruduğunu ifade etti. Silahlı Sünni direniş.
Beşinci nedenin ise İsrail ordusunun “kan kaybı” olduğunu savunan Sadan, “Sonuçta yakıt ve mühimmat rezervleri sınırlı, nitelikli asker sayısı sınırlı, ister İsrail’de olsun, temel ve meşruiyet de değişebilir” diye yazdı. İsrail ya da yurtdışında.”
İsrail’in Gazze saldırılarında son durum
Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin El Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı “İsrail’in Filistinliler’e ve Mescid-i Haram başta olmak üzere kutsal değerlerine yönelik sürekli ihlallerine yanıt vermek” gerekçesiyle kapsamlı bir saldırı gerçekleştirirken Mescid-i Aksa’nın ardından İsrail ordusu da Gazze Şeridi’ne ağır hava saldırıları düzenledi. bombardımanı başlattı.
İsrail, Gazze’den düzenlenen saldırılarda 315’i asker olmak üzere 1.400’den fazla İsraillinin öldürüldüğünü, 5.132 kişinin de yaralandığını duyurdu.
İsrail’e göre Gazze Şeridi’nde 31 Ekim’den bu yana yaşanan çatışmalarda öldürülen asker sayısı 25’e yükselirken, Kassam Tugayları’nın elinde 242 İsrailli esir bulunuyor. İşgal altındaki Batı Şeria’da da bir İsrail askeri hayatını kaybetti.
Filistin Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre Gazze’de İsrail saldırılarında 3 bin 900’ü çocuk, 2 bin 509’u kadın olmak üzere 9 bin 488 Filistinli öldürüldü, en az 24 bin kişi de yaralandı.
Batı Şeria ve Kudüs’te İsrail güçleri ve Yahudi yerleşimciler 144 Filistinliyi öldürdü.
İsrail ordusu, Gazze’nin binlerce yaralı ve sivilin bulunduğu en büyük sağlık tesisi olan Şifa Hastanesi, Nasr Çocuk Hastanesi, El-Ehli Baptist ve Türk-Filistin Dostluk hastaneleri ile Kudüs çevresini ve Filistin’e bağlı Endonezya hastanelerini vurdu. Kızılay, tahliyeye zorluyor. Saldırılarda yüzlerce kişi öldü ve yaralandı.
İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim’den bu yana yaşanan çatışmalarda 58 Hizbullah üyesi ve 4 İsrail askeri hayatını kaybetti.
