İstanbul’da 14 yıl önce Münevver Karabulut’u öldürüp cezaevinde intihar eden Cem Garipoğlu ile ilgili tezler gündemdeki yerini korurken, mezarın açılıp açılmayacağına ilişkin tartışmalar da sürüyor.
Sabah gazetesinin haberine göre Cem Garipoğlu’nun babası Mehmet Nida Garipoğlu’nun Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurarak oğlunun mezarının açılmasını (Feth-i Kabir) ve DNA eşleşmesini talep ettiği ortaya çıktı.
Dilekçede, Mehmet Nida Garipoğlu’nun oğlunun işlediği cinayetin üzerinden 10 yılı aşkın süre geçmesine rağmen konunun ara ara ama sürekli olarak gündeme getirildiği belirtildi.
‘ŞEHİR EFSANESİ OLDU’
Dilekçede dergi programcılarının ve özel misafirlerin bile davet edildiği ve konuyla ilgili programlar yapıldığı belirtiliyor. “Toplumun belli bir kesiminde karşılık bulduğu ve günümüz deyimiyle ‘tık’ aldığı için, sosyal medya ortamlarında olayla ilgili geçmiş olaylar komplo teorisi niteliğinde yalan haberlerle çarpıtılıp yayılıyor. ” “Bu komplo teorileri bir noktadan sonra şehir efsanesine dönüşüyor, toplumun geniş kesiminde karşılık buluyor ve bu yalanlara prestij kazandırılıyor ve bunun sonucunda da toplum, müvekkilin oğlunun ölmediğine, kaçırıldığına inandırılıyor. hapishane.”
‘AİLE OLARAK LİNÇ EDİLDİK’
Dilekçede, Mehmet Nida Garipoğlu’nun da oğlunu kaybetmiş bir baba olduğu belirtilerek, olayın üzerinden geçen süreye rağmen acısının dinmesine izin verilmediği, ailenin toplumu yanıltarak cezalandırıldığı belirtildi. gerçekçi olmayan suçlamalar
OĞLUNUN MEZARININ AÇILMASINA RAZI OLDU
Münevver Karabulut’un babasının mezarın açılması talebinin reddedilmesi üzerine ailenin toplum tarafından linç edildiği belirtilen dilekçede, “İlgili kuruluşlara, bu durum geçmişte yapılan otopsi raporuyla da doğrulanmış ancak şu şekilde yanıt bulunmuştur: Toplumun belli bir kesimi tüm bu tarafları suçlayarak, (“Savcılık’a, Adli Teşkilat’a, Cezaevi İdaresi’ne olan güveni zedeleyen gerçek dışı iddianın araştırılması için oğlunun mezarının açılmasına razı olacak, hatta talep edecek” dedi.) ve Adli Tıp Kurumu’na başvurmuştur. Böylece gerçeklerin bir kez daha ortaya çıkmasını isteyecek kadar acı ve ızdırap hissetmiştir.”
FETH-İ KABİR VE DNA UYGULAMASI YAPILDI
Dilekçede, söz konusu iddianın doğru olması durumunda suç teşkil edeceği, hatanın işlendiği yerin Silivri Cezaevi olması nedeniyle ‘Feth-i Kabir’ kararı alınarak, olayın ortaya çıkarılmasına karar verilmesi istendi. DNA eşleşmesiyle gerçek.
‘FETHİ TÜRBESİ EN KISA ZAMANDA YAPILMALI’
Münevver Karabulut’un ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, Garipoğlu ailesinin başvurusuyla ilgili şunları söyledi: “Toplumun önemli bir kesimi Cem Garipoğlu’nun intihar etmediğini, cezaevinden kaçırıldığını belirtiyor. Bir mahkum için bunun çok zor olduğunu düşünüyoruz. Bu kadar uzun bir infaz süresinin olduğu bir dönemde mahkumun cezaevinden kaçması mümkün değildir.” Her ne kadar öyle söylesek de toplumun her kesiminde Cem Garipoğlu’nun kaçtığı yönünde yaygın bir inanış var. Kamu vicdanı son derece rahatsız. Bu kapsamda Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan alınan delillerle CMK 172/2 ve 87/4 maddeleri uyarınca mezarın fetih mezarı vasıtasıyla açılmasını talep ettik. Cem Garipoğlu’nun babası da 06.10.2023 tarihinde evrak dilekçesi verilerek mezarın açılmasını istiyor. “Cumhurbaşkanlığımızın artık bir an önce başlangıçtaki soru işaretlerini giderip, mezarın fethinin gerçekleştirilmesine karar vermesi gerekiyor” dedi. (HABER MERKEZİ)
